mara (film) ne demek?

Mara, 2018 yapımı bir Amerikan doğaüstü korku filmi. Filmde Olga Kurylenko, bir adamın öldürülmesini araştıran ve insanları uykularında öldüren isimsiz iblisin (Javier Botet) musallat olduğu adli psikolog Kate Fuller rolündedir. Filmin yönetmeni Clive Tonge ve yazarı Jonathan Frank filmin öyküsünü hem uyku felci hem de Brugada sendromunu çevreleyen koşullara ve mitolojiye dayandırdı.¹ Film 7 Eylül 2018'de gösterime girdi.² Eleştirmenlerden olumsuz eleştiriler aldı.³

Konusu

Film, Sophie Wynsfield'in annesi Helena (Rosie Fellner) tarafından, sözde kocasını öldürdükten sonra çığlık atarak uyandırılmasıyla açılır. Bir adli psikolog olan Kate Fuller (Olga Kurylenko), Dedektif McCarthy tarafından Helena'ya teşhis koyması ve onu bir akıl hastanesine yatırıp yatırmayacağına karar vermesi için çağrılır. Hem Helena hem de Sophie ile görüştükten sonra, her ikisi de Bay Wynsfield'ın uyku iblisi Mara tarafından öldürüldüğü konusunda ısrar eder. Kate, Helena'nın hastaneye yatırılması için imza verir.

Kate uyku felci yaşar ve dairesinde yürüyen bir figür görür. Ertesi gün Takahashi adında bir adamla konuşmaya gider. Ancak onun yerine Bay Wynsfield ile aynı şekilde öldürülmüş çürümüş cesedini bulur. McCarthy, Mara efsanesine inanmaz. Kate akıl hastanesinde Helena'yı ziyaret eder; Helena kocasıyla birlikte Uyku Felci destek grubundan Dougie adında bir adamı tanıdıklarını anlatır ve Kate'e kızını tekrar görmesine izin vermesi için yalvarır; kızının Mara'nın elinde öleceğini söyler; kanıt olarak da Kate'e sol gözündeki kırmızı bir izi göstererek Mara'nın kurbanlarını işaretlediğini açıklar.

Kate, Dr. Ellis tarafından yönetilen Uyku Felci destek grubuna katılmaya karar verir ve burada Mara'nın gerçek olduğu ve Saul'u öldüreceği konusunda ısrar eden Dougie ile karşılaşır. Saul'un güneş gözlüklerini çıkarır ve gözlerinin tamamen kırmızı olduğunu görür. O gecenin ilerleyen saatlerinde Saul kendini yakarak intihar eder; aynı saatlerde Kate uyku felci geçirerek uyanır ve yine bir figür görür. McCarthy, Saul'un katili olduğuna inandığı Dougie'yi getirir. Kanıt olmadığı için onu serbest bırakırlar.

Kate, Helena'yı akıl hastanesinden taburcu ettirmeye gider, ancak onu gözleri kıpkırmızı olmuş bir halde ölü bulur. Daha sonra tekrar uyku felci geçirerek uyanır ve Mara ile karşı karşıya gelir. Hareket kabiliyetini yeniden kazandığında sol gözünde kırmızı bir iz bulur. Ertesi gün Helena'nın ölümüyle ilgili video görüntülerini izler; karanlık bir figür Helena'nın üstünde onu boğarken gösterilmektedir. Kate, sol gözü tamamen kırmızıya dönmüş olan Dougie'yi ziyaret eder. Dougie, Mara'nın geçmişini ve kaydedilmiş ölümlerini ve bir trajedinin ardından döngüsünün başladığını açıklar. Aşamalar halinde ortaya çıkar: 1. Felç olursunuz ve onu görürsünüz; 2. Sizi işaretler; 3. Fiziksel temas; 4. Uyanıkken onu görürsünüz ve uykuya dalarsanız ölürsünüz. Mara sadece kişi derin uykudayken ortaya çıkar; bu nedenle Dougie sadece kısa aralıklarla uyur, evinde alarmlar ve bangır bangır çalan bir müzik vardır.

Kate, Mara'ya inanmayan Dr. Ellis ile konuşmaya gider ve uyku felci iblislerinin kişinin kültürüne göre ortaya çıkabileceğini açıklar. O gecenin ilerleyen saatlerinde Dougie'nin jeneratörü ölür ve çalar saatleri durur; aynı anda Kate üçüncü aşamaya girer ve Mara ellerini Kate'in boynuna yerleştirir.

Ertesi gün Kate, Dougie'den bir telefon alır; Dougie dördüncü aşamadadır. Uykuya dalmaktan korkan Dougie, Kate müdahale edip onu Dr. Ellis'e götürmeden önce göz kapaklarını kesmeye çalışır. Onu özel bir odada gözetim altında tutarlar ve uyumasını sağlamak için anestezi verirler. Savaştayken yanlışlıkla masum insanları öldürdüğünü açıklar. O gece, Mara Dougie'yi öldürür. Ayrıca Dr. Ellis onu felçten kurtarmadan önce Kate'in sol gözünü tamamen kırmızıya çevirir.

Polis geldikten sonra McCarthy ve Kate, Sophie'nin de Mara'dan muzdarip olduğu ve dördüncü aşamaya geçtiği haberini alırlar. Mara'yı durdurmaya kararlı olan Kate, Dougie'nin kulübesine döner ve tüm kurbanların bir grafiğini çıkararak aralarındaki bağlantıyı kurmaya çalışır. Dougie'nin savaş hatıralarını bulduktan sonra parçaları bir araya getirmeye başlar: Dougie'nin savaşta masumları öldürmesi, Saul'un annesinin ölümüne neden olması, Bay Wynsfeld'in ilişkisi, Helena'nın boşanmaları için kendini suçlaması ve Kate'in Helena'nın ölümü için kendini suçlaması. McCarthy, Takahashi'nin bir ilkokulda şef olduğunu ve 38 çocuğun kirli balık yiyerek ölmesine neden olduğunu ortaya çıkarır. Sophie, Helena'nın hapsedilmesinden kendini sorumlu tutar. Kate aradaki bağlantıyı fark eder: Mara, yaptıkları şeyler yüzünden suçluluk duygusuna kapılan insanları hedef alır.

Kate, Sophie'yi kurtarmak için hastaneye ulaşmaya çalışır. Uykuya daldıktan sonra dördüncü aşamaya girer (iki gözü de tamamen kırmızıdır) ve uyanıkken Mara'yı görmeye başlar. Hastanede Sophie'yi uyku felci geçirirken bulur ve Mara'nın onu öldürmesini engellemeye çalışırken onu uyandırmaya çalışır. Mara aniden ortadan kaybolur ve Sophie'nin gözlerindeki kırmızılık kaybolur. Sophie, annesi için Kate'i asla suçlamadığını açıklar. Kate onun güvende olduğunu düşündükten sonra uykuya dalar. Uyandığında, Helena'nın Kate'i onun ölümünden sorumlu tutmasıyla karşılaşır; Kate suçluluk duygusundan kurtulamamıştır. Kate uyku felci geçirerek uyanır ve film Mara'nın ona saldırmasıyla sona erer.